Şüphesiz pekçok insana tarihi ve polisiyeyi sevdiren isimdir Ahmet Ümit. Kitap okumayı sevmeyenlere “aaa Ahmet Ümit oku” deriz ki mükemmel kurguda kaybolup kitap okumaya müptela olsun. Ahmet Ümit ile tanışmam ‘Beyoğlu Rapsodisi’ ile olsa da sanırım en sevdiğim kitaplarından biri “Sultanı Öldürmek”tir.
Serhazinlerin son temsilcisi Osmanlı Tarihçisi Müştak Serhazin, kendini Osmanlı Tarihine adamış hırslı bir kadın olan büyük aşkı, ‘sultanı’ Nüzhet’i yıllarca büyük bir aşkla sevmektedir. Okul yıllarında başlayan aşkları Nüzhet’in ilişkinin sonunu hayırlı görmemesi ile biter, geriye sadece iki eski dost ilişkisi kalır.
Hikaye yıllarca haber alamadığı Nüzhetten gelen bir telefon ile başlar. Müştak’ı evine yemeğe davet eder. Zaman zaman ne yaptığını hatırlamama hastalığına sahip Müştak’ı evde bir sürpriz beklemektedir. Nüzhet sapında Fatih’in tuğrası işli olan mektup açacağı ile -bunun bi örneği Müştakta da vardır.- öldürülmüştür. Esas soru bu cinayeti Müştak mı işlemişti?
Nüzhet’in evine davet edilme sebebini sorgularken bir de aradaki bilinç kaybında neler yaptığını hatırlamaya çalışan Müştak’ı sordukça yeni sorularla karşılaştığı bir süreç bekler.
Nüzhet Fatih Sultan Mehmet Han’ın ölümünün doğal ölüm mü, cinayet mi olduğunu araştırmaktadır. Bu şekilde pekçok tarihçiyi kızdırdığı da aşikardır.
Kurgusu ve verdiği tarihsel bilgileri ile hayran kaldığım bir kitaptı. Fatih’e olan hayranlığım bir kat daha arttı. Özellikle Fatih ile Müştak’ın hayali konuşmaları oldukça etkileyiciydi.
Merak ögesinin kitabın son sayfalarına kadar bir an bile eksilmediği bu kitabı tüm tarihseverlere tavsiye edebilirim. Özellikle kitap okumayı pek sevmeyip tarihe ilgi duyan kişiler için güzel bir başlangıç olabilir.
Tarçınlı Kurabiye 